„sokmak“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

sokmak <-ar> FIIL geçişli fiil

1. sokmak:

sokmak

hineinstecken

sokmak

hineinstopfen

sokmak -i -e

hineinlegen etw in etw

2. sokmak (Insekt):

sokmak

stechen (Schlange)

sokmak -i

beißen jdn

3. sokmak (Messer):

sokmak -i -e

hineinstoßen etw in etw

4. sokmak (in eine Flüssigkeit):

sokmak -i -e

eintauchen etw in etw

5. sokmak:

sokmak -i

hineinlassen, hereinlassen jdn

6. sokmak (in eine Angelegenheit):

sokmak -i -e

hineinziehen jdn in etw

7. sokmak:

sokmak -i

(jdm etw) andrehen etw

bir türlü kafama sokamıyorum

das will mir nicht in den Kopf gehen

sokmak için örnek cümleler

beynine sokmak mecazi

sich einprägen

nifak sokmak -e

Zwietracht säen unter dat

zarara sokmak

schädigen

zararsız hale sokmak -i

entschärfen etw

fit sokmak (od vermek) -e

aufhetzen zu

fitne koymak (od sokmak)

Unfrieden stiften

tehlikeye sokmak [veya koymak] -i

aufs Spiel setzen etw

yürürlüğe sokmak -i

in Kraft setzen etw

akla sokmak -i

sich einprägen etw

birini cendereye sokmak

jdn in die Mangel nehmen

birini komaya sokmak

jdn ins Koma versetzen

tehlikeye sokmak [veya koymak]

gefährden

zarara sokmak -i

benachteiligen jdn

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Fisting veya fist-fucking (İngilizce'de fist: yumruk), bütün bir eli vajinaya veya anüse sokmak için kullanılan bir terimdir.

tr.wikipedia.org

Muhtemel sorgu teknikleri arasında, sarsmak ve hakaret etmek, ayakta pozisyonda kelepçeleyerek soğuk bir odaya sokmak ve suyla ıslatmak ve hatta water boarding denilen işkence de vardı.

tr.wikipedia.org

Bu dönüş sinyali, karışıklıkları saptamak ve saldırı olması durumunda alarm sistemini devreye sokmak için dijital olarak işleme alınır.

tr.wikipedia.org

Ayrıca üzengiyi ayağın tamamına sokmak, tehlikeli bir zamanda, mesela düşerken üzenginin ayakta kalarak binicinin sürüklenebilmesine neden olur.

tr.wikipedia.org

Bu testin kobay üzerinde uygulanışı ise, onu buz dolu bir küvete sokmak ve soğuktan ölene kadar onu gözetim altında tutmaktı.

tr.wikipedia.org

Derneğin kurulmasındaki temel amaç hali hazırdaki izci derneklerini devletin emri ve teftişi altına sokmak ve amaçlarına ulaşmayı kolaylaştıracak hale getirmekti.

tr.wikipedia.org

Daha ziyade, referansı yalnızca ima niteliğindedir, çünkü (kelimenin tam anlamıyla) sadece kendisini sokmak için Şehre (proskeimenon tē polei) bağladığını söyler.

tr.wikipedia.org

Sosyoloji etrafında şimdiki zamanın fikirlerini geçmişe sokmak için şimdiciliğe dikkat etmek önemlidir.

tr.wikipedia.org

Taşları o kadar hassas ve düzgün olarak yerleştiriyorlardı ki aralarına bir jileti bile sokmak olanaksız oluyordu.

tr.wikipedia.org

Bir köpeğin ruhsatlandırılması köpeğe kuduz aşısı yaptırmak veya bir itaat testine sokmak gibi sahibi için ek eylemler gerektirebilir.

tr.wikipedia.org