„yer“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

yer ISIM

1. yer:

yer

Ort eril

yer

Stelle dişil

2. yer:

yer

Platz eril

yer

Raum eril

3. yer:

yer

Boden eril

yer

Erdboden eril

4. yer:

yer

Region dişil

yer

Gegend dişil

5. yer:

yer

Standort eril

yer

Lage dişil

6. yer:

yer

Posten eril

yer

Stelle dişil

7. yer:

yer

Erde dişil

8. yer:

yer

Position dişil

yer

Lage dişil

9. yer:

yer

Grundstück cinssiz

10. yer:

yer

Rolle dişil

yer

Bedeutung dişil

yer açmak

Platz machen

yer almak

Raum einnehmen

yer almak

ein Grundstück kaufen

yer almak mecazi

eine Rolle spielen

yer bulmak

Platz finden (Arbeit)

yer bulmak

eine Anstellung finden

yer cimnastiği

Bodenturnen cinssiz

yer gösterici

Platzanweiser(in) eril (dişil)

yer sarsıntısı

Erdbeben cinssiz

yer solucanı

Regenwurm eril

yer tutmak

einen Platz besetzen

yer tutmak mecazi

eine Rolle spielen

yer yarılıp içine girmiş

spurlos verschwunden

yer yer

stellenweise

yerde

auf der Erde

yerde

auf dem Boden

yere çakılmak

(am Boden) zerschellen

yere sermek

auf dem Boden ausbreiten (Gegner)

yere sermek -i

niederschlagen jdn

yerinde

am rechten Platz

-i yerinde

angebracht

-i yerinde

an Ort und Stelle

yerinde saymak

auf der Stelle treten

yerinden oynatmak

von der Stelle bewegen

yerine geçmek

ersetzen

yerine geçmek -in

an die Stelle treten von jdm

yerine gelmek

an die richtige Stelle kommen (Wunsch)

yerine gelmek

sich erfüllen (Befehl)

yerine gelmek

ausgeführt werden

yerine getirmek

an die richtige Stelle bringen (Pflicht, Versprechen)

yerine getirmek

erfüllen (Wunsch)

yerine getirmek

verwirklichen (Befehl)

yerine getirmek

befolgen (Auftrag)

yerine getirmek

erledigen (vollbringen)

yerine getirmek

ausführen (Urteil)

yerine getirmek -i

vollstrecken etw

yerine koymak

an seinen Platz (zurück)stellen

-i yerine koymak

(etwas mit etwas) ersetzen

yerine koymak -i -in

halten für jdn für jdn

yerini almak

seinen [o. ihren] Platz einnehmen

yerini değiştirmek

verlegen

yerini değiştirmek

an eine andere Stelle legen (Möbel)

yerini değiştirmek

umstellen

yerini doldurmak [vy tutmak] -in

ersetzen etw/jdn

yerle bir etmek

zerstören

yerle bir etmek -i

dem Erdboden gleich machen etw

görülecek yer ISIM

görülecek yer

Sehenswürdigkeit dişil

manzaralı yer ISIM

manzaralı yer

Aussichtspunkt eril

yer altı

yer altı

unterirdisch

yer altı çarşısı

unterirdische Einkaufspassage

yer altı geçidi

Unterführung f

yer altı kaynakları

Bodenschätze pl

yer altı suları

Grundwasser nt

yer altı treni

U-Bahn f

yer bilimci

yer bilimci

Geologe m

yer bilimci

Geologin f

yer bilimi

yer bilimi

Geologie f

yer çekimi

yer çekimi

Gravitation f

yer çekimi

Schwerkraft f

yer elması

yer elması

Topinambur f

yer elması

Erdbirne f

yer fıstığı

yer fıstığı

Erdnuss f

yer kabuğu GEOL

yer kabuğu

Erdrinde f

yer merkezli

yer merkezli

geozentrisch

yer sarsıntısı

yer sarsıntısı

Erdbeben nt

yer solucanı

yer solucanı

Regenwurm m

yer üstü

yer üstü

oberirdisch

oturacak (yer)

oturacak (yer)

Sitzplatz m

oturacak (yer)

Sitzgelegenheit f

her yer

Kullanıcı sözlük maddesi

her yer

überall

yer için örnek cümleler

yer yer

stellenweise

batkın yer

Grube f

gideceği yer

Empfänger m (Post)

yer açmak

Platz machen

yer almak

Raum einnehmen

yer bulmak

Platz finden (Arbeit)

yer cimnastiği

Bodenturnen cinssiz

yer gösterici

Platzanweiser(in) eril (dişil)

yer sarsıntısı

Erdbeben cinssiz

yer solucanı

Regenwurm eril

yer tutmak

einen Platz besetzen

yer yarılıp içine girmiş

spurlos verschwunden

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Avustralya'da, o gece kırk dokuzuncu sırada yer alarak 266.000 izleyici getirdi.

tr.wikipedia.org

Kazanın altından geçen borularla yer arasındaki yarım metrelik boşlukta türlü türlü paçavralar ve eski kokmuş battaniyeler yığılmıştır.

tr.wikipedia.org

Manyetik kutupların yer değiştirme eğrileri, çeşitli kıtalar için farklıdır.

tr.wikipedia.org

Sert taco kabuğuna, vanilyalı dondurmaya, şekerlemeye, yer fıstığına ve sütlü çikolata kaplamaya benzer katlanmış bir gözleme koni malzemesi diskinden oluşur.

tr.wikipedia.org

Anne keseli, yavrunun emmek için ancak çok zayıf olduğu bir durumda, meme bezi üzerinde yer alan kasları kasarak yavruyu besler.

tr.wikipedia.org

Bu iki sahnede de okulun pek çok öğrencisi, futbol takımı oyuncuları, bando ekibi ve amigo kız takımı yer aldı.

tr.wikipedia.org

Bölgeye yakın olan göller ise 730 kilometre kare yer kaplamaktadır.

tr.wikipedia.org

LISA aynı zamanda yer tabanlı detektörler gibi erken evrenden gelen aynı kaynakları da dinleyebilir,lakin çok düşük frekansta ve çok yükseltilmiş hassaslıkla.

tr.wikipedia.org

Adacıklar halinde bulunan kestane ormanları burada yer alan bazı köylerinin ekonomik geçim kaynağı durumundadır.

tr.wikipedia.org

Göl adını köprü olmadığı zamanlarda üzerinde yer alan çekmece adı verilen elle çekilerek karşıya geçmek için kullanılan salların küçük olmasından alır.

tr.wikipedia.org