„kıskanç“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

kıskanç <-cı> SıFAT

1. kıskanç:

kıskanç

eifersüchtig

2. kıskanç:

kıskanç

neidisch

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Caroline’dan, erkek kardeşine tapan ve ev içindeki yaşamlarına dahil olan insanlara karşı sinirli olan, kıskanç ve üzgün bir kadın olarak bahsedilmektedir.

tr.wikipedia.org

Kralın sahip olduğu bina, tipik olarak kıskanç, coşkulu ve katılımcı olan kraliyet himayesindeydi.

tr.wikipedia.org

Birliği korumak için sevgi önemli bir rol oynar; çünkü sevgi tahammül eder, iyilikle davranır, kıskanç değildir, kibirlenmez.

tr.wikipedia.org

Gençliğinden beri "profesör"ün bir hayranı olduğunu söyleyen aktris, tam bilim insanını yatağa atmaya çalışırken kıskanç kocası "beyzbolcu" aniden otel odasına baskın yapar.

tr.wikipedia.org

Kıskanç kardeşleri onu bir kuyuya atar ve babalarına onu kurtların yediğini söyleyerek kanlı gömleğini getirirler.

tr.wikipedia.org

Charlie'yi hırpalayan kıskanç koca, karısını alıp otele gider.

tr.wikipedia.org

Juan, sabahtan akşama kadar tarlada çalışan, kıskanç ve içine kapanık biridir.

tr.wikipedia.org

Suçluluk duygusuyla sarsılan anlatıcı, aynı zamanda arkadaşı olan önceki kıskanç aktörün hayaletinin lanetine uğrar.

tr.wikipedia.org

Birincisi, son derece kıskanç ve herhangi bir şekilde kendilerinden üstün kıskanıyorlardı.

tr.wikipedia.org

Belli örnek karakterler çoğu kara filmde rol alırlar-sıkı dedektifler, femme fataleler, rüşvet yiyen polisler, kıskanç kocalar, cesur hasar tespitçileri ve bezgin yazarlar.

tr.wikipedia.org