„borcu“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

devlet borcu

Staatsverschuldung dişil

uçan kuşa borcu olmak

bis über beide Ohren verschuldet sein

„borcu“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

Zinsenlast

faiz borcu

Spielschuld

kumar borcu

Staatsverschuldung

devlet borcu

Steuerschuld

vergi borcu

abgleichen WIRTSCH

(borcu ve alacağı) eşitlemek

umschulden

tahvil etmek (borcu)

anschreiben

borcu hesaba yazmak

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Ancak, varolan borcu zorla ödetmeye kalkmak zayıfların kuvvetlilerin etkisi altına girmesine yol açacaktır.

tr.wikipedia.org

Bu yolu izlemeyip, doğrudan doğruya kefile başvuran borçluya karşı, kefil borcu ödemeyi reddederek tartışma defi olarak nitelendirilen savunma aracını ileri sürebilir.

tr.wikipedia.org

Ayrıca dava veya icra takibinde zamanaşımını ileri sürmeyi ihmal ederek borcu öderse veya borcun olmadığı, ödendiği, miktarının az olduğu gibi borca ilişkin itirazlarda bulunursa, sonradan zamanaşımı olgusunu ileri süremez.

tr.wikipedia.org

Milyonlarca pound borcu olan ve görünürde büyük bir yatırımcısı bulunmayan vakıf, kulübün sıradan insanlar arasındaki fon oluşturma faaliyetlerini sürdürmesini sağladı.

tr.wikipedia.org

Borcu ödemek zorunda kalan kefile kefil, asıl kefile dönüp başvurabilir (rücu edebilir).

tr.wikipedia.org

Macaristan'ın net dış borcu 10,9 milyar dolara yükseldi.

tr.wikipedia.org

Bankalara yüklü miktarda borcu olan bu okulu iflas ve kapanmaktan kurtarmak da yine bu öğrencilere düşecektir.

tr.wikipedia.org

Kefalet sözleşmesinde kefilin sorumluluğu, borç asıl borçlu veya kefile kefalet durumunda kefil tarafından ödenmediği takdirde bu borcu ödeme yükümlülüğünden ibarettir.

tr.wikipedia.org

Hanehalkı borcu, hanedeki tüm yetişkinlerin finansal kurumlara borçlu olduğu para miktarı, tüketici borcu ve ipotek kredilerini içerir.

tr.wikipedia.org

Kredi borcu yıllık yüzde 50 basit faizli olarak 5 sene ertelenmiştir.

tr.wikipedia.org