„gözüyle“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

etw zu den Akten legen mecazi

bir meseleye kapanmış gözüyle bakmak

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Oyun birinci şahış gözüyle oynanmaktadır ve genel olarak hikâye ağırlıklı olup; ipuçları keşfetmeye dayalıdır ve bolca bulmaca ögeleri içermektedir.

tr.wikipedia.org

Sonradan isim değiştirmesinden ötürü birçok kişi ona müslüman gözüyle baksa da bu inanca sahip olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir.

tr.wikipedia.org

Yazar bu kitabında gezip gördüğü yerleri yalnızca bir gezgin gözüyle ve yüzeysel olarak değil; tarih, coğrafya ve insan boyutlarıyla, örnek sayılacak bir nesir ustalığıyla anlatmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kadın düşmanlığı bazen, tüm dişisel nesnelere düşman gözüyle bakacak kadar aşırı boyuta varabilir.

tr.wikipedia.org

O, eski vakanüvisçilerin yazış tarzını bırakarak vakaları tenkitçi (eleştirel) gözüyle görmek ve anlayışlı bir dil kullanmak yolunu seçmiştir.

tr.wikipedia.org

Felsefe karşısında retoriğe öncelik tanıyarak, hatta ona felsefe yapmanın ön koşulu gözüyle bakarak retoriğin eğitsel önemini vurgulasa da felsefecilerin retoriğe karşı edindikleri önyargıyı silememiştir.

tr.wikipedia.org

Paranormal olaylara karşı şüpheci bir yaklaşım sergilemiş, olayları daha çok, kariyerinin de etkisiyle, bir polis gözüyle ele almıştır.

tr.wikipedia.org

Filistinlilere yalnızca mülteci gözüyle bakan dünyaya haklı bir nedenimiz olduğunu göstermek" ve "...

tr.wikipedia.org

Efsaneye göre derin zen meditasyonu sonunda tinsel aydınlanmaya ulaşan kişi, görünmez taşı aklının gözüyle görebilecektir.

tr.wikipedia.org

Mevzu olduğu konusunda hemfikir olunan hadise hadis gözüyle bakılmaz.

tr.wikipedia.org