„ortadan“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

ortadan silinmek

untergehen, aufhören zu existieren

ortadan kaldırmak

wegräumen, fortschaffen

ortadan kaybolmak

(von der Bildfläche) verschwinden

ortadan kaldırmak -i

aus der Welt schaffen etw

-i ortadan kaybolmak

untertauchen

„ortadan“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

fortschaffen

ortadan kaldırmak

verschwinden

ortadan kaybolmak

von der Bildfläche verschwinden

ortadan kaybolmak

ausräumen (Schwierigkeit, Missverständnis)

ortadan kaldırmak

beseitigen

(ortadan) kaldırmak

Beseitigung

(ortadan) kaldır(ıl)ma

untertauchen

ortadan kaybolmak

wegschaffen

(ortadan) kaldırmak

jemanden liquidieren

biri(si)ni ortadan kaldırmak

ausschalten (Kampf) etw

(rakipleri) ortadan kaldırmak -i

wegkommen

ortadan yok olmak

beheben etw

(ortadan) kaldırmak -i

wegtun

ortadan kaldırmak, çöpe atmak

wegräumen etw

ortadan kaldırmak -i

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Bu, özellikle yerlilerin tanrılara dönüşmek ve yemek yemek için kullanan eski kutsal amarant tahılını ortadan kaldırmak için kullanıldı.

tr.wikipedia.org

Modern savaşta kruvazörün eski işlevi ortadan kalkmış, yerlerini muhriplere terk etmiştir.

tr.wikipedia.org

Ancak kostümün arızalı yaylı kilit mekanizması bozulur ve katilleri kan kaybından ölmekte olan çocuklar ortadan kaybolurken mor adam kostüm içinde sıkışır.

tr.wikipedia.org

Kötü amaçlı yazılım ortadan kaldırılmadan önce, en azından 3 milyon dolar kar getirdiği tahmin edilmektedir.

tr.wikipedia.org

Morinalar ortadan ikiye yarılır, bir çubuğa bağlanır ve kurutulurdu, bu da belirli bir süre içinde tüketilmesi gerekmesine karşın yaygın olarak kullanılan bir yöntemdi.

tr.wikipedia.org

Atık yönetimi açısından bakıldığında, aktinitlerin dönüşüm çok uzun vadeli radyoaktif tehlikeyi ortadan kaldırır ve çok daha kısa vadeli bir diğeriyle değiştirir.

tr.wikipedia.org

Ortak akü santralleri abone telefonuna güç sağlayarak her abonenin telefonunda sabit mıknatıslı jeneratör ihtiyacını ortadan kaldırır.

tr.wikipedia.org

Bu faktörlerin hepsi muhtemel bir hipotezin gerekçesini oluşturuyor: İnternet ortamında ‘toplumdan soyutlanma/dışlanma’ olasılığı ortadan kalkar.

tr.wikipedia.org

Geçici mahrem olan kimseler ile mahremliklerine neden olan durum ortadan kalktığında evlenilebilir.

tr.wikipedia.org

Girişimcilik ve iş imkanlarının teşvik edilmesi bunun anahtarıdır; zorla çalıştırma, kölelik ve insan ticaretini ortadan kaldırmanın anahtarı da etkin önlemlerdir.

tr.wikipedia.org