„uçarak“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

anfliegen etw

uçarak yanaşmak -e

anschweben

süzülerek/uçarak gelmek

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Bazı yangın söndürme uçakları, büyük su kütlelerinin yüzeyini sıyırmak için aşağı uçarak, uçuş ortasında tanklarını yeniden doldurabilir.

tr.wikipedia.org

Kuşları havada yakalar, alçaktan uçarak kara hayvanlarını takip ederek avlar.

tr.wikipedia.org

Görev esnasında ateşoku süpürgesini çağırır ve ejderhanın dikkatini dağıtıp uçarak ejderhaların yumurtasını alır.

tr.wikipedia.org

V şeklinde sürüler halinde uçan kazlar kendilerinden önceki kazın kanat uçlarının yarattığı girdabın içinde uçarak enerjilerini korurlar.

tr.wikipedia.org

Dişi kuş ortalıkta iken erkek bazen yuvaya uçarak girişe konar ve şakıyarak dişiyi yuvaya davet eder.

tr.wikipedia.org

Bu jet etkisi ile suyun dışında kısa mesafe de olsa uçarak ilerleyebilirler.

tr.wikipedia.org

Yumurtadan çıktıktan kısa süre sonra, anneleri yere doğru uçarak yavruları oyuktan çıkmaları için kandırır.

tr.wikipedia.org

Bununla birlikte, sivrisinekler havadayken, hem iç hem de dış mekanlarda yüzlerine, gözlerine ve burunlarına uçarak insanlar için oldukça can sıkıcı olabilir.

tr.wikipedia.org

Sürüler toplu olarak yerde beslenirken sürünün arkasındakilerin sürekli olarak beslenme fırsatlarının daha iyi olduğu ön kısma uçarak beslenmesi "silindir beslenme" olarak adlandırılmaktadır.

tr.wikipedia.org

Yetişkin yusufçuklar sadece uçarak avlanırlar, havadayken birçok uçan zararlıyı yerler.

tr.wikipedia.org