„yoldan“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

yoldan çıkmak

entgleisen

yoldan çıkmak mecazi

auf die schiefe Bahn kommen

„yoldan“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

anderweitig

başka yoldan

auf die schiefe Bahn kommen

yoldan çıkmak

auf dem Verwaltungsweg(e)

idari yoldan

Passanten pl

yoldan geçenler

Verirrung

doğru yoldan ayrılma

künstlich befruchten

suni yoldan döllemek

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Cinsel organları ağızla uyarılan kişi direkt cinsel bir haz alırken, ağzını kullanan kişi ise partnerine verdiği zevkten etkilenerek dolaylı yoldan bir doyum elde etmektedir.

tr.wikipedia.org

Bilgisayarcılıkta düzenli ifadeler veya kurallı ifadeler, ele alınan metindeki kimi katarların kısa yoldan ve esnek bir biçimde belirlenmesini sağlar.

tr.wikipedia.org

Yeniliği sever ve memleketi bu yoldan yükseltmeye gayret ederdi.

tr.wikipedia.org

Bir gece bir randevudan çıktıkları için ağır trafik nedeniyle dolambaçlı yoldan dönerler ve kocası sokakta yankılanan bir caz barını fark eder.

tr.wikipedia.org

Bir diğer negatifi ise yoldan gelen ses ve titreşimi doğrudan gövdeye aktardığı için çift salıncak sistemine göre yolculuk konforu daha kötüdür ve daha gürültülüdür.

tr.wikipedia.org

Japonya ve Çin'den getirilen ipekler, kervanlarla bu yoldan geçirilmiştir.

tr.wikipedia.org

Bu karmaşık işlemde trafik yoğunluğu, acemilik, gözü yoldan ayırmama gereği, bu yüzden aracın hâlen hangi viteste olduğunu bilememe, ve telaş, tehlikeli durumlara yol açabilir.

tr.wikipedia.org

Sayısız hırsızlık biçimleri göz önünde tutulduğunda, psikiyatriden ziyade, insan yapısıyla ilgili bir bilgi gereklidir; bunların çoğunluğunda motivasyon yalnızca kolay yoldan para sahibi olmaktır.

tr.wikipedia.org

Film bir grup gencin karavanları ile ana yoldan saparak tali yoldan tatil yollarına devam etmeleri üzerine başlıyor.

tr.wikipedia.org

Ana yoldan küçük bir rezervde bulunan, kendisine adanmış geniş bir anıt bulunmaktadır.

tr.wikipedia.org