Bilgiç grubuna göre, partinin kuruluş felsefesi bozulmuş, devlet ve partide liyakat ve yetenek değil, lidere yakınlık ve dalkavukluk aranır olmuştur.
tr.wikipedia.org Bozulmuş bir maymun cenininin fibroblastlarından çekirdek alıp kendi çekirdeği çıkarılan ova diye adlandırılan üreme hücrelerine yerleştirmişlerdir.
tr.wikipedia.org Yani, tüy yumakları bozulmuş maddenin en ekstrem formu olarak düşünülebilir.
tr.wikipedia.org Grindcore, ağır bozulmuş, düşük akortlu gitarlar, yüksek hızlı tempo, blast beat'ler ve growllar ve yüksek perde çığlıklardan oluşan vokaller grindcore'un ayırt edici özelliklerindendir.
tr.wikipedia.org Bununla birlikte, beynin bir bölgesindeki hasarın ardından meydana gelen bozulma, hasarlı alanın, bozulmuş olan bilişsel süreçten tamamen sorumlu olduğu anlamına gelmez.
tr.wikipedia.org