„uğraşan“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

beschäftigt mit

ile uğraşan

gewerbetreibend

ticaretle meşgul/uğraşan

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Isı ile uğraşan fizik dalı termodinamikte entropi, bir fiziksel sistemin içinde bulunan madde ya da enerjinin düzensizliğini anlatır.

tr.wikipedia.org

Security+ kriptografi ve erişim kontrolü gibi bilgisayar güvenliği mevzularıyla aynı zamanda da hasar tamiri ve risk yönetimi gibi iş-ilişkili konularıylada uğraşan bir sertifikasyondur.

tr.wikipedia.org

Eski zamanlardan günümüze kadar tarımla uğraşan insanların tümü bilinçli veya bilinçsiz mahsül yetiştirmede organik maddelerin topraktaki faydalarının farkında idiler.

tr.wikipedia.org

Biçerdöverlerin icadı tarımın köklü bir biçimde değişmesini sağlamıştır ve ekonomik açıdan en önemli emek tasarrufu icatlarından biri olup önemli ölçüde tarımla uğraşan gereken kesimi azaltmıştır.

tr.wikipedia.org

Ayrıca bu arazide hayvancılıkla uğraşan köylüler, davar ve koyun çobanlığı yapmaktadır.

tr.wikipedia.org

Kuşkusuz ağırlıklı olarak tarımla uğraşan topluluklar, avcı-toplayıcı toplulukların yaşam tarzını bırakarak yerleşik düzene geçmek zorunda kalmışlardır.

tr.wikipedia.org

Film kendilerini özlemiyle yandıkları büyük kente götürecek bir otomobili tamir etmeye uğraşan iki arkadaşın öyküsünü konu edindi.

tr.wikipedia.org

Genel olarak sakatlıklarla uğraşan santrfor, başarısız bir performans sergiledi ve sezonu da sakatlıkla kapattı.

tr.wikipedia.org

Sentaks ve semantiğin yanı sıra dilsel göstergelerin özellikleriyle uğraşan semiyotiğin alt alanıdır.

tr.wikipedia.org

Terim, belirli bir limandan faaliyet gösteren tüm gemiler, belirli bir balıkçılık türüyle uğraşan tüm gemiler veya bir ülke veya bölgenin tüm balıkçı gemileri için kullanılabilir.

tr.wikipedia.org