„yapmayı“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

sich verpflichten, etw zu tun

bir şeyi yapmayı üstlenmek

ich denke nicht daran, das zu tun!

bunu yapmayı düşünmüyorum!

zu etw aufgelegt sein

bir şey yapmayı canı istemek

erwägen

düşünüp taşınmak zu tun -i yapmayı

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Müşteriler, pizza zincirine bağlı olarak çevrimiçi veya şahsen nakit, kredi kartı, banka kartı veya kripto para birimi ile ödeme yapmayı seçebilirler.

tr.wikipedia.org

Feminist adalet ahlakı, feminist bir görüş olarak evrensel ahlak üzerinde dönüşüm yapmayı hedefleyen bir görüştür.

tr.wikipedia.org

Hertz'in yalnızca birkaç yıl önce bulmuş olduğu elektromanyetik dalgaları sezebilen bir dedektör yapmayı başardı.

tr.wikipedia.org

Aşıklar saz şairliği yapmayı başka bir aşığın (daha tecrübeli aşıkların) yanında öğrenirler ve ustalarından birer mahlas alarak çeşitli yerlerde şiirlerini saz eşliğinde söylerler.

tr.wikipedia.org

Pek çok ahtapot gerektiğinde karada kısa mesafe sürünebilir, ancak hiçbiri bunu bir rutin olarak yapmayı tercih etmez.

tr.wikipedia.org

Bir müzik şirketinin temizlikçisi olan babası, bir doktor olarak kariyer yapmayı umuyordu, ancak evlenmek ve bir aile kurmak için bu arzusundan vazgeçti.

tr.wikipedia.org

Bunu ilk etapta mümkün olduğunca rasgele yapmayı denedim, kendi ofisimde çalışıyor, her beş dakikada bir rahatsız ediliyor ve rahatsız edilmeden önce ne yaptığımı hatırlamıyordum.

tr.wikipedia.org

Hoşafına futbol maçları yapmayı sever.

tr.wikipedia.org

USIP'ye göre, grubun siyasi tarafsızlığı, grubun hassas müzakerelerine ev sahipliği yapmayı uygun bir varlık haline getirdi.

tr.wikipedia.org

Katılımcılar, belirli eylemleri (kürdan kırma) gerçekleştirdiler ancak diğerlerini yapmadılar, daha sonra başka eylemler yapmayı hayal ettiler.

tr.wikipedia.org