„arayan“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

rechtsuchend

hak arayan

Wohnungssuchende

ev arayan

Stellungssuchende

iş arayan

rauflustig

kavgacı, bela arayan

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Kaynaklarını insanda, insan ahlak ve vicdanında arayan laik ahlak felsefesi hümanist düşüncenin ahlak felsefesini yansıtmaktadır.

tr.wikipedia.org

Muğlak bir mesafenin belirsiz kıyılarından kendine mutlak bir yön arayan ütopik bir gezgin olmayı seçmiştir sanatçı.

tr.wikipedia.org

Amidlerin veya esterlerin hidrolizi; nükleofil (çekirdek arayan aracı, örneğin su veya hidroksil iyonu) esterin veya amidin karbonil grubunun karbonuna saldırdığında meydana gelir.

tr.wikipedia.org

Sonrasında hem elması bulmak hem de çalınan paralarını toparlamak için para kazanmanın yollarını arayan ikili, dönemin revaçta olan işlerinden birine atılırlar.

tr.wikipedia.org

Böylece bilgiyi arayan kişi ya öğrendikleri yüzünden pişmanlık duyar, fiziksel olarak harap olur ya da bilgiyi elinde tutan kişi tamamen yok olur.

tr.wikipedia.org

Thixendale, özellikle yaz aylarında konaklamak için ilginç, ufak yerler arayan yolcular için ilgi çekici bir seçenektir.

tr.wikipedia.org

Ne var ki, insanlar için dayanılmaz olan bu koku, yumurtalarını bırakabileceği bir hayvan leşi arayan sinekleri çiçeğe çekerek tozlaşma­da çok önemli bir rol oynar.

tr.wikipedia.org

Plajları ile bilinir ve film ya da ürünleri için basmakalıp bir "ıssız ada" ortamı arayan film yapımcıları ve reklamcılar tarafından birçok kez kullanılmıştır.

tr.wikipedia.org

Gelişmeyi arayan insanların enerjisi ve özlemi, gelişmeyi yönlendiren itici gücü oluşturur.

tr.wikipedia.org

Deniz açıklarında, delikli strüktürlerle orfoz balığı, mercan balığı vb sakinleri korumaya alan arayan mağaracıklar oluşturulabilir.

tr.wikipedia.org