„gerçeğe“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

naturgetreu

gerçeğe uygun

wahrheitsgemäß

gerçeğe uygun/uyan

wirklichkeitsgetreu

gerçeğe sadık (resim vs)

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

On sekizinci yüzyıla gelindiğinde tarihçiler daha pozitivist bir yaklaşıma yönelmişlerdi - mümkün olduğunca gerçeğe odaklanarak, ama yine de öğretici ve gelişebilecek tarihsel olayları ​​anlatmaya odaklanmışlardı.

tr.wikipedia.org

Kutsal gerçeğe bir gün kavuşulacağı umudunu taşımak, bunu hiçbir zaman yitirmemek, haklının haksızı yeneceğine inanmak, bu inancı sürekli canlı tutmak.

tr.wikipedia.org

Ama büyüyen merakının onu sürükleyeceği korkunç gerçeğe hiç hazırlıklı değildir.

tr.wikipedia.org

Pragmatizm, felsefede; uygulayıcılık, uygulamacılık, pragmacılık, fiîliyye, faydacılık, yararcılık gerçeğe ve eyleme yönelik olan, pratik sonuçlara yönelik düşünme temelleri üzerine kurulmuş olan felsefi akımdır.

tr.wikipedia.org

Türk sinemasındaki kanıksanmış genel kalıplardan farklı olarak; derin ve gerçeğe yakın karakterler, ustaca kurulmuş diyaloglarla hissettirilen bir gerilim içerisinde entrikalarını sürdürür.

tr.wikipedia.org

Fantastik edebiyat veya fantezi edebiyatı, gerçeğe dayalı olmayan yazılı anlatım tarzıdır.

tr.wikipedia.org

Delüzyon, sanrı veya hezeyan, belli bir toplum ve çağ içinde gerçeğe uymayan düşünceyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

tr.wikipedia.org

Derin duyguları gerçeğe yakın ve nesnellikle veren bir "köylü ressamı" olmayı amaçladı.

tr.wikipedia.org

Gerçeğe çok yakın olup, mama ve su ile ağızadan beslenebilmektedir.

tr.wikipedia.org

Yansıttığı dünya ne ölçüde gerçekse, gerçekliğe yaklaşırsa; duyguları ne ölçüde içten ve yürekten geliyorsa, dili de o ölçüde gerçeğe yaklaşır.

tr.wikipedia.org