„süresini“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

eine Strafe absitzen

cezaevinde yatarak süresini doldurmak

ausdienen

görev süresini bitirmek

Arbeitszeitverkürzung

çalışma saatlerinin azaltılması, iş süresini kısaltma

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Belirlenen soğuma süresini tamamlanmasının ardından istenilen kalınlığa ve pürüzsüz yüzeye sahip olmaları için zımpara işlemine tabi tutularak son kullanıma hazır hale getirilir.

tr.wikipedia.org

Bir süreçte bekleme süresini bulmaya yardımcı olan araçlar, zaman etütleri, takt zamanı ve hat dengelemedir.

tr.wikipedia.org

Düdüklü tencere yemekleri yüksek ısıda ve tamamen kapalı halde pişirdiğinden, yemeklerin pişme süresini en aza indiren, subap ile belirli bir kaynama noktasına ayarlanmış tenceredir.

tr.wikipedia.org

Aynı zamanda yaş da reaksiyon süresini etkileyen muhtemel bir faktördü.

tr.wikipedia.org

Bu biralar günümüzdeki standart biraların aksine pastörizasyon gibi kullanım süresini uzatıcı işlemlerden geçmediği için daha kısa sürede, taze iken tüketilmelidirler.

tr.wikipedia.org

Usulsüz yöntemlerle yönetici olan kişiler, kendilerini kanıtlamak adına nicel verilerin yükseltilmesi için öğretmenlere angarya görevler vererek baskı kurmakta ve bu durum da öğretmenlerin bölgede veya okulda kalma süresini düşürmektedir.

tr.wikipedia.org

Bu, patlamanın daha gürültülü duyulmasını sağlayan şokun hem büyüklüğünü hem de "yükselme süresini" en üst düzeye çıkarır.

tr.wikipedia.org

Bu durumda poz telafisinde duruma göre +1,5 gibi bir değere getirmemiz ve makinenin buna göre poz süresini daha uzun seçmesini sağlamamız gerekecektir.

tr.wikipedia.org

Pozometre; poz değerini, objektifinden vizöre giren ışığın miktarını ve ışık girme süresini belirleyip ölçen düzendir.

tr.wikipedia.org

Oyun süresini, skoru takip eden diğer hakemlerde saha içindeki hakemler gibi bu görevlerle sorumludurlar.

tr.wikipedia.org