„yapmak“ kelimesinin çevirisi Türkçe » Almanca sözlüğünde

yapmak <-ar> FIIL geçişli fiil

1. yapmak:

yapmak -i

machen, tun etw

2. yapmak:

yapmak

erzeugen

yapmak -i

herstellen etw

3. yapmak:

yapmak

konstruieren

yapmak -i

aufbauen etw

4. yapmak:

yapmak

errichten

yapmak -i

(auf)bauen etw

5. yapmak:

yapmak

ausbessern

yapmak -i

reparieren etw

6. yapmak (Sitzung):

yapmak -i

abhalten etw

7. yapmak (Vertrag):

yapmak -i

abschließen etw

8. yapmak (Tätigkeit):

yapmak -i

ausüben etw

9. yapmak:

yapmak

zustande bringen

yapmak -i

leisten etw

10. yapmak (Geschäft):

yapmak -i

betreiben etw

11. yapmak:

yapmak -i

verursachen etw

12. yapmak:

yapmak -i

zuwege bringen etw

13. yapmak (Party):

yapmak -i

veranstalten etw

14. yapmak (mit Streckenangabe):

yapmak

zurücklegen

ifade tarzları:

yapmak -i

machen zu etw/jdn

istediğini yapmak

tun und lassen, was man will

yapma!

lass das!, hör auf!

dribling yapmak FIIL geçişsiz fiil

dribling yapmak

dribbeln

zapping yapmak FIIL geçişsiz fiil

zapping yapmak (beim Fernsehen) → zaplamak:

Ayrıca bak: zaplamak

zaplamak FIIL geçişsiz fiil (beim Fernsehen)

zaplamak

zappen

yapmak için örnek cümleler

anafor yapmak (Wasser)

wirbeln

antrenman yapmak

trainieren

arama yapmak (im Internet)

suchen, recherchieren

banyo yapmak

baden

büyü yapmak

zaubern

chat yapmak INTERNT

chatten

dedikodu yapmak (schwatzen)

klatschen

deney yapmak

experimentieren

doktora yapmak

promovieren

doping yapmak

sich dopen

dövme yapmak

tätowieren

dublaj yapmak

synchronisieren

duş yapmak

sich duschen

egzersiz yapmak

üben

eskrim yapmak

fechten

fren yapmak

bremsen

gibi yapmak

so tun, als ob

grev yapmak

streiken

hile yapmak

schwindeln

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Eşik düzeyine göre ( % 1, % 5 ya da % 10 gibi) hesap yapmak mümkünse de, fazla matematiksel işlem gerektirmeyen bir yöntem de kullanılabilir.

tr.wikipedia.org

Hayvan deneyleriyle ilgili yasal düzenlemeleri olan tüm ülkelerde hayvanlar üzerinde deneysel ve bilimsel çalışma yapmak isteyen kurum ve kuruluşlar çalışma izni/ruhsat almak zorundadır.

tr.wikipedia.org

Bu durumda oyuncu şehre yaklaştığında şehrin tavernasına gizlice girmek, şehri ele geçirmek için savaşmak ya da geri dönmek arasında bir seçim yapmak zorundadır.

tr.wikipedia.org

Blanchard torna tezgahları, 1850'lerde ayakkabı kalıpları (formlar) yapmak için kullanılmaya başlandı ve standart ölçülerin imalatına izin verdi.

tr.wikipedia.org

Yokluk içinde varlık, film yapmak değil, adeta bir kahramanlık!

tr.wikipedia.org

Kaba motor becerileri, yürümek, dengede durmak, emeklemek gibi bir iş yapmak için büyük kas gruplarını kullanmak gerekir.

tr.wikipedia.org

Ayrıca seyirciler alkışlamak ya da tezahürat yapmak yerine; dalgalanırlar.

tr.wikipedia.org

Kişisel asistanın rolü, telefon görüşmeleri yapmak, not almak, toplantıları organize etmek, e-posta iletilerine cevap vermektir.

tr.wikipedia.org

Geriye kalan edepli bir son yapmak olmalı’ idi.

tr.wikipedia.org

Likit bir piyasada değiş tokuş hafiftir ve hızlı satış yapmak fiyatı fazla düşürmez.

tr.wikipedia.org