BAS - Türkçe-Almanca çeviri | PONS

PONS.com'u nasıl kullanmak istersin?

PONS Pur veya PONS Translate Pro'ya abone oldun mu?

Reklam ile PONS

PONS.com'u şimdiye kadar olduğu gibi reklam izlemesi ve reklam ile ziyaret et

İzlemeye ilişkin bilgileri veri koruma bilgilerinde ve gizlilik ayarlarında bulabilirsin.

PONS Pur

Üçüncü şahıslar tarafından reklam olmadan

Reklam izleme olmadan

Şimdi abone ol

PONS.com için ücretsiz bir kullanıcı hesabın olduğu takdirde, PONS Pur'a abone olabilirsin.

We process your data to deliver content or advertisements and measure the delivery of such content or advertisements to extract insights about our website. We share this information with our partners on the basis of consent and legitimate interest. You may exercise your right to consent or object to a legitimate interest, based on a specific purpose below or at a partner level in the link under each purpose. These choices will be signaled to our vendors participating in the Transparency and Consent Framework.

Cookies, device or similar online identifiers (e.g. login-based identifiers, randomly assigned identifiers, network based identifiers) together with other information (e.g. browser type and information, language, screen size, supported technologies etc.) can be stored or read on your device to recognise it each time it connects to an app or to a website, for one or several of the purposes presented here.

Advertising and content can be personalised based on your profile. Your activity on this service can be used to build or improve a profile about you for personalised advertising and content. Advertising and content performance can be measured. Reports can be generated based on your activity and those of others. Your activity on this service can help develop and improve products and services.

Künye Veri koruma Gizlilik ayarları

bas MUS

bas: Bass m <-es, Bạ̈·sse>

bas: tief

bas gitar: Bassgitarre f <-, -n>

I. baş ISIM

1. baş:

baş: Kopf eril <-(e)s, Köp·fe>

2. baş mecazi:

baş: Haupt cinssiz <-(e)s, Hä̱u̱p·ter>

3. baş (Zwiebel-, Knoblauch-):

baş: Knolle cinssiz <-, -n>

4. baş (Vieh):

baş: Stück cinssiz <-(e)s, -e>

5. baş mecazi (Führungs-):

baş: Spitze dişil <-, -n>

6. baş mecazi:

baş: Anfang eril <-(e)s, -fän·ge>

baş: Beginn eril <-(e)s>

7. baş mecazi:

baş: Gipfel eril <-s, ->

II. baş SıFAT

baş: oberste(r, s)

baş: Haupt-

baş ağrısı: Kopfschmerzen çoğul

baş aşağı: kopfüber

baş başa: unter vier Augen

baş belası fam: Plage dişil <-, -n>

baş döndürücü: schwindelerregend

baş dönmesi TıP: Schwindel eril <-s>

bir şeyle baş edememek: mit etw nicht fertigwerden

baş göstermek: sich zeigen

baş göstermek: auftreten

baş kaldırmak (rebellieren) -e: sich auflehnen gegen jdn

baş oyuncu: Hauptdarsteller eril <-s, -; -, -nen>

baş yemek: Hauptspeise dişil <-, -n>

baş yemek: Hauptgang eril <-(e)s, -gänge>

baş üstüne!: zu Befehl!

baş vurmak -e: sich wenden an jdn

baş vurmak (auf ein Mittel) -e: zurückgreifen auf etw

baş yastığı: Kopfkissen cinssiz <-s, ->

başa çıkılamaz: unüberwindlich

başa çıkmak ile: fertigwerden mit etw

başı belada olmak: in der Patsche sitzen

başı kıçı belli olmamak: weder Hand noch Fuß haben

başım ağrıyor: ich habe Kopfschmerzen

başım dönüyor: mir ist schwindlig

benim de başımdan geçti: davon kann ich ein Lied singen

başına gelmek -in: widerfahren jdm

başına vurmak -in: zu Kopf steigen jdm

başından atmak -i: sich vom Halse schaffen etw

başından beri: von Anfang an

başını dinlemek: ausspannen

başını sallamak: nicken

başını uçurmak -in: enthaupten jdn

başta (vor den anderen): voran

başta gelmek (an der Spitze stehen): führen

baştaki (leitend): führend

baştan: von Anfang an

baştan: noch einmal (von vorne)

baştan aşağı: von oben bis unten

baştan çıkarmak -i: verführen jdn

baştan savmak (abwimmeln) -i: loswerden jdn

bas bas

bas bas → bar bar

başa baş

başa baş: patt

başa baş: Kopf-an-Kopf-Rennen <-s, -> (Wahl)

başa baş gelmek: zur rechten Zeit kommen

başa baş gelmek: unentschieden ausgehen (Spiel)

baş ağrısı

baş ağrısı: Kopfschmerzen pl

baş ağrısı vermek -e übtr: jemandem Kopfschmerzen bereiten

baş altı SPORT

baş altı: zweite Klasse

baş aşağı

baş aşağı: auf dem Kopf, kopfüber

baş aşağı gelmek: kopfstehen

baş aşağı gelmek übtr: kein Glück haben

baş aşağı gitmek ugs: eine böse Wendung nehmen

baş aşağı gitmek ugs: schiefgehen

baş başa

baş başa: allein, unter vier Augen

baş başa vermek: sich zusammensetzen (zur Beratung)

baş belası

baş belası: Ungemach nt <-(e)s>

baş belası: Quälgeist m <-es, -er> (Person)

baş döndürücü übtr

baş döndürücü: schwindelerregend

baş ucu

baş ucu: Kopfende nt <-s, -n>

sıkma baş pej

sıkma baş: Frau mit streng islamischer Kopfbedeckung

Bir kelime, bir kelime grubu veya bir çeviri mi eklemek istiyorsunuz?

Lütfen PONS OpenDict için yeni bir giriş gönderin. Gönderilen öneriler PONS editörleri tarafından incelenir ve sonuçlara uygun şekilde dahil edilir.

Open Dict Card

PONS sözlüğünden örnekler (yazı işleri tarafından onaylanmıştır)

baş belası fam: Plage dişil <-, -n>

üst baş: Kleidung dişil <-, -en>

baş ağrısı: Kopfschmerzen çoğul

baş aşağı: kopfüber

baş başa: unter vier Augen

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Nadir olarak aşırı duyarlılık, baş ağrısı, uyku hali, ajitasyon, ağız kuruluğu ve gastrointestinal bozukluk gibi hafif ve geçici yan etkiler bildirilmiştir.

tr.wikipedia.org

Hafif beyin hasarının belirtileri arasında baş ağrısı, kafa karışıklığı, kulak çınlaması, yorgunluk, uyku düzeninde, ruh halinde veya davranışta değişiklikler bulunur.

tr.wikipedia.org

Baş ağrısı, yorgunluk, sindirim şikayetleri ve konjonktivit gibi başka semptomlar da ortaya çıkabilir.

tr.wikipedia.org

Fince sokak dilindeki (argo) İngilizce ödünç kelimelere örnek olarak pleikkari (playstation-oyun merkezi), hodari (sosisli sandviç) ve hedari (baş ağrısı) gösterilebilir.

tr.wikipedia.org

Bu noktada hastalık bazen kendiliğinden geçebilir ve hasta ertesi gün sadece vücutta baş ağrısı ve güçsüzlük ile kendini daha iyi hisseder ve kısa sürede iyileşebilirdi.

tr.wikipedia.org

Sözlükte ara