Makineleri parçacıklar daha hızlı gitsin diye ayarlamak yerine, ışığın belirli frekanslarını yaymak için parçacık demetlerini nasıl oynatacaklarını öğrendiler.
tr.wikipedia.org Mozi bu geliştirdiği harfle tanınmasına rağmen kendisi evrensel sevgiyi yaymak için çok şey yapmış hatta akım bile çıkarmıştır.
tr.wikipedia.org Genellikle yangınlardan sonra vejetatif örtü ihtiyacı olan geniş arazilere farklı ot ve bakliyatları yaymak için kullanılmaktadır.
tr.wikipedia.org Atmosferin en üstünde hem yüksek oranda oksijen bulunur, hem de bu tür çarpışmalar o kadar seyrektir ki, oksijene kırmızı yaymak için süre kalır.
tr.wikipedia.org Propagandayı yaymak için kullanılan yaygın yöntemler arasında haberler, hükûmet raporları, tarihin tekrar yazılması, uydurma bilim, kitaplar, broşürler, propaganda filmleri, radyo, televizyon ve posterleri sayabiliriz.
tr.wikipedia.org