Tarayıcınızda JavaScript etkin değil. Etkinleştirdiğiniz takdirde hem kelime antrenörünü hem de PONS.eu'daki diğer geliştirilmiş işlevleri kullanabilirsiniz.

Almanca » İngilizce

Almanca e atla)

I . schwin·deln [ˈʃvɪndl̩n] FIIL geçişsiz fiil

1. schwindeln konuşma diline özgü (lügen):

schwindeln

to lie

das glaube ich nicht, du schwindelst!

I don't believe it, you're having me on! konuşma diline özgü

2. schwindeln (schwindlig sein):

schwindeln

to be dizzy

in schwindelnder Höhe

at a dizzy height

jdn schwindeln machen

to make sb feel dizzy [or giddy]

II . schwin·deln [ˈʃvɪndl̩n] FIIL geçişli fiil konuşma diline özgü

1. schwindeln (etw Unwahres sagen):

etw schwindeln

to lie about sth

etw ist geschwindelt

sth is a pack of lies

2. schwindeln (schmuggeln):

etw durch den Zoll schwindeln

to smuggle sth through customs

III . schwin·deln [ˈʃvɪndl̩n] FIIL dönüşlü fiil konuşma diline özgü

sich -i hali [durch etw -i hali] schwindeln

to wangle one's way [through sth] konuşma diline özgü

sich -i hali durch eine Kontrolle/den Zoll schwindeln

to kid one's way through a checkpoint/customs

sich -i hali durchs Leben schwindeln

to con [or Brit kid] one's way through life

IV . schwin·deln [ˈʃvɪndl̩n] FIIL geçişsiz fiil kişissiz eylem

jdm schwindelt [es]

sb feels dizzy [or giddy]

PONS sözlüğünden örnekler (yazı işleri tarafından onaylanmıştır)

das glaube ich nicht, du schwindelst!

I don't believe it, you're having me on! konuşma diline özgü

İnternetten örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Verwundert sieht sie mich an.

„Bist du schon satt oder schmeckt dir auch meine Suppe nicht?“ „Hmm, ich glaube ich bin satt“, schwindle ich, um ihr nicht den Appetit zu verderben.

Verblüfft beobachte ich, wie sie mit dem gleichen Heißhunger wie vorher einen Löffel nach dem anderen zwischen ihren Zähnen verschwinden lässt.

denis-katzer.de

She looks at me in astonishment.

“Have you had enough or don’t you like my soup either?” “Hmm, I think I’ve had enough,” I lie to her, not wanting to spoil her appetite.

I’m amazed when I see her enjoying one spoonful after the other again, with the same appetite as before.

denis-katzer.de

Bir kelime, bir kelime grubu veya bir çeviri mi eklemek istiyorsunuz?

Bize yeni bir kelime gönderebilir.

Sözlükte ara

Almanca