„Trident“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

Orient ISIM eril

Orient

Şark

Orient

Doğu

trimmen FIIL trans + haben

1. trimmen:

trimmen

kesip düzeltmek

trimmen auf

… olarak yetiştirmek

ifade tarzları:

sich trimmen

spor yaparak zinde kalmak

triefen FIIL geçişsiz fiil

triefen

damlamak

trinken <trank, getrunken> FIIL geçişli fiil

trinken

içmek

trinken (Säugling) etw

emmek -i

was möchten Sie trinken?

ne içmek istiyorsunuz?

trieb FIIL geçişsiz fiil, geçişli fiil

trieb → treiben:

Ayrıca bak: treiben

I . treiben <trieb, getrieben> FIIL geçişli fiil

1. treiben (Tierherde):

treiben etw

sürmek -i

2. treiben (jagen):

treiben jdn

kovmak -i

3. treiben (in Bewegung setzen):

treiben

harekete geçirmek

treiben jdn/etw

yürütmek -i

4. treiben (Geschäfte, Sport):

treiben etw

yapmak -i

II . treiben <trieb, getrieben> FIIL geçişsiz fiil

1. treiben +haben (keimen):

treiben

çimlenmek

2. treiben +sein (auf dem Wasser):

treiben

sürüklenmek

tritt FIIL geçişsiz fiil, geçişli fiil

tritt → treten:

Ayrıca bak: treten

I . treten <tritt, trat, getreten> FIIL geçişli fiil (mit dem Fuß stoßen)

treten jdn/etw

tekmelemek -i

treten jdn/etw

tekme atmak -e

II . treten <tritt, trat, getreten> FIIL geçişsiz fiil +sein (be-, hinein-)

treten in etw

girmek -e

auf etw treten

bir şeye (ayak) basmak

etw mit Füßen treten (missachten)

bir şeyi çiğnemek

trist SıFAT

trist

iç karartıcı

trifft FIIL geçişsiz fiil, geçişli fiil

trifft → treffen:

Ayrıca bak: treffen

I . treffen <trifft, traf, getroffen> FIIL geçişli fiil

1. treffen:

treffen (begegnen) jdn

karşılaşmak ile

treffen (zufällig)

rastlamak

treffen (zufällig) jdn

rast gelmek -e

2. treffen (an-):

treffen jdn

bulmak -i

3. treffen:

treffen (Schütze) etw

isabet ettirmek -e

treffen (Schütze) jdn

vurmak -i

treffen (Geschoss) etw

isabet etmek -e

eine Maßnahme treffen

tedbir almak

eine Entscheidung treffen

karar vermek

es gut treffen (Glück haben)

şansı olmak

sich getroffen fühlen

kendi üstüne almak

II . treffen <trifft, traf, getroffen> FIIL dönüşlü fiil

sich mit jdm treffen

biriyle buluşmak

es traf sich, dass

öyle oldu ki

das trifft sich gut

bu, çok isabetli

Student <-en, -en> ISIM m , Studentin ISIM f <Studentin, -nen>

Student

öğrenci

Student (yüksekokul) ugs

üniversiteli

Client ISIM eril inform

Client (Gegenstück zum Server)

istemci

evident SıFAT

Kullanıcı sözlük maddesi

evident

belirgin, besbelli, açık, aşikâr, apaçık, ortada