„tong“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

Gong ISIM eril

Gong

gonk

Song <-s, -s> ISIM m

Song

şarkı

Ton ISIM eril

1. Ton (Erde):

Ton

balçık

Ton

kil

2. Ton MÜZIK:

Ton

ton

3. Ton (Laut):

Ton

ses

4. Ton (Betonung):

Ton

vurgu

5. Ton (Abtönung):

Ton

nüans

6. Ton (Redeweise):

Ton

şive

den Ton angeben mecazi

etrafına hakim olmak

Tang <-s, -e> ISIM m BOT

Tang

deniz yosunu

tot SıFAT

1. tot (leblos):

tot

ölü

tot

ölmüş

2. tot (nicht rege):

tot

cansız

tot

hareketsiz

3. tot (glanzlos):

tot

sönük

tot

donuk

4. tot (öde):

tot

ıssız

5. tot (unergiebig):

tot

verimsiz

tot geboren

ölü doğmuş

sich tot stellen

kendini ölmüş gibi göstermek

toi ÜNLEM ugs

toi, toi, toi!

nazar değmesin!, tu maşallah!

toi, toi, toi! (viel Glück)

bol şans!

toll SıFAT

1. toll (verrückt):

toll

kaçık

toll

çılgın

2. toll (großartig):

toll

harika

toll

enfes

trog FIIL geçişli fiil

trog → trügen:

Ayrıca bak: trügen

trügen <trog, getrogen> FIIL geçişsiz fiil, geçişli fiil

trügen

aldatmak

trügen jdn

yanıltmak -i

der Schein trügt

görünüşe aldanmamalı

gang SıFAT

das ist gang und gäbe

bu alışılagelmiş bir şey

Gang ISIM eril

1. Gang (Gangart):

Gang

gidiş

Gang

yürüyüş

2. Gang (Bewegung):

Gang

hareket

Gang

işleme

3. Gang (Verlauf):

Gang

süreç

Gang

cereyan

4. Gang (Spazier-):

Gang

gezinti

5. Gang OTOMOBIL VE TRAFIK:

Gang

vites

6. Gang (Flur):

Gang

koridor

7. Gang (Menüfolge):

Gang

kap

in vollem Gang

tam hızıyla

in Gang bringen

harekete geçirmek

in Gang bringen

işletmek

in Gang bringen etw

yürütmek -i

in Gang halten

işler halde tutmak

ging FIIL geçişsiz fiil

ging → gehen:

Ayrıca bak: gehen

gehen <ging, gegangen> FIIL geçişsiz fiil +sein

1. gehen (allgemein):

gehen

gitmek

2. gehen (wandern):

gehen

yürümek

3. gehen (funktionieren):

gehen

işlemek

gehen

çalışmak

wie geht's?

nasılsın(ız)?

es geht mir gut

iyiyim

es geht (Befinden)

şöyle böyle

das geht nicht

olmaz

das wird schon gehen

bu iş olur

an die Arbeit gehen

işe koyulmak

es geht um ...

konu şu ...

sich gehen lassen

kendini kapıp koyuvermek

I . eng SıFAT

eng

dar

eng (zusammengedrängt)

sıkışık

eng (Freundschaft)

sıkı fıkı

eng (Freundschaft)

samimi

enger machen

daraltmak

enger machen etw

darlaştırmak -i

II . eng ZARF

mit jdm eng befreundet sein

birinin yakın arkadaşı olmak

Ding ISIM cinssiz

Ding

şey

Ding (Objekt)

nesne

vor allen Dingen

her şeyden önce

aller guten Dinge sind drei

Allah hakkı üçtür

Fang ISIM eril

Fang

yakala(n)ma

Fang

tut(ul)ma

fing FIIL geçişli fiil

fing → fangen:

Ayrıca bak: fangen

fangen <fängt, fing, gefangen> FIIL geçişli fiil

fangen

tutmak

fangen

kapmak

fangen (auf der Jagd)

avlamak

fangen (Verbrecher) jdn

yakalamak -i

Feuer fangen

tutuşmak

Hang ISIM eril

1. Hang (Ab-):

Hang

bayır

Hang

iniş

2. Hang (Vorliebe):

Hang zu etw

eğilim -e