„çıkararak“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

behaglich

tadı çıkararak

schlemmen

(tadını çıkararak) doyasıya yemek

herausheben

çıkararak belirtmek, vurgulamak aus: -in içinden

entrümpeln

(bir evi eski eşyayı çıkararak) boşaltmak

Tek dilli örnekler (PONS yazı işleri tarafından onaylanmamıştır)

Türkçe

Eğer aile fertlerinden biri diğer grup üyelerini göremez ya da kaybederse oldukça yüksek ses çıkararak yardım çağrısında bulunur.

tr.wikipedia.org

Protonlanmamış etanolün oksijen atomu ile protonlanmış diğer etanol molekülünden bir su molekülü çıkararak su, dietil eter ve hidrojen iyonu oluşturur.

tr.wikipedia.org

Yangın çıkarsa veya eve hırsızlar girerse ses çıkararak ya da ev sahiplerinin ayağını çekerek onları uyandırır.

tr.wikipedia.org

Son başarılı cerrahi müdahalesini 1940 yılında bir çocuktan hidadik kist çıkararak gerçekleştirdi.

tr.wikipedia.org

Trajediyi alışılmışın dışına, yani metafizik bir seviyeye çıkararak karamsar bir tiyatro kuramı oluşturdu.

tr.wikipedia.org

Karatavuklar gün doğumu ve gün batımında çok gürültü çıkararak öterler.

tr.wikipedia.org

Auralı migrenler, iskemik inme için riski iki katına çıkararak bir risk faktörü olarak görülmektedir.

tr.wikipedia.org

FCT cihazı ise servis sağlayıcı birimi aradan çıkararak yapılan maliyeti sıfıra indirmektedir.

tr.wikipedia.org

Organik tıp, fizikten etkilenerek tedavinin basitleştirilmiş (makinalaştırılmış) modelini tercih ederken paradigma, psikomatik tıbbın organik ayırımını öne çıkararak makinalar ile sürdürülen tıptan farklı olduğunu sağlar.

tr.wikipedia.org

Kirk isimli bir dergi çıkararak, çizerin Arjantin'de çıkardığı albümleri ve elinde hazırda bekleyen yayınlanmamış maceralarını yayınlamaya karar verirler.

tr.wikipedia.org