„Guns“ kelimesinin çevirisi Almanca » Türkçe sözlüğünde

(Türkçe » Almanca e atla)

uns PRON -i hali von wir

uns

bizi

uns -e hali von wir

bize

Gunst <Gunst, ohne pl> ISIM f

zu jemandes Gunsten

biri(si)nin lehine

Guss ISIM eril, Guß ISIM eril

1. Guss (Wasser):

Guss

dök(ül)me

2. Guss (Regen):

Guss

sağanak

3. Guss (für Kuchen):

Guss

pasta üzerine dökülerek dondurulan tatlı

4. Guss TEKNIK:

Guss

döküm

Guss

dökme

Gans ISIM dişil

Gans

kaz

I . gut <besser, am besten> SıFAT

gut

iyi

gut (Leben, Wetter)

güzel

eine gute Stunde

bir saatten biraz fazla

guten Mutes sein

cesaretli olmak

seien Sie so gut und ...

lütfen bana şu iyiliği yapın

im Guten

iyilikle

alles Gute!

esen kal(ın)!

es ist ganz gut

oldukça iyi

II . gut <besser, am besten> ZARF

gut

iyi

kurz und gut

kısacası

auf gut Deutsch

işin doğrusu

gut gelaunt

keyifli

sie lässt es sich gut gehen

keyfi yerinde

es gut haben

tuzu kuru olmak

mach's gut!

hoşça kal!

gut gehend

dört başı mamur

gute 10 Jahre später

yaklaşık 10 yıl sonra

ans ÖN TAKı

ans = an das, an:

Ayrıca bak: an

I . an ÖN TAKı +-i hali (Richtung)

an

-e

an

-in yanına

II . an ÖN TAKı +-e hali (Ort)

an

-de

an

-in yanında

am See

deniz kenarında

an einem Ort

bir yerde

am 4. Juni

4 Haziranda

am Abend

akşamleyin

am nächsten Tag

ertesi gün

bis an den Rand

ağzına kadar

Turgut ist am Arbeiten

Turgut çalışmakta

III . an ZARF

von ... an

-den itibaren

ins ÖN TAKı

ins = in das, in:

Ayrıca bak: in

I . in ÖN TAKı +-e hali (Ort)

in

-de/-da

in

-in içinde

im Garten

bahçede

in der Ferne

uzakta

in eurer Mitte

ortanızda

in 2 Jahren

iki yıl içinde

in der Nacht

geceleyin

in diesem Jahr

bu yıl

im März

martta

II . in ÖN TAKı +-i hali (Richtung)

in

-e/-a

in

içine

in die Schule gehen

okula gitmek

eins NUM

eins

bir

Zins ISIM eril

Zins

faiz

Eins ISIM dişil

Eins

bir

Eins (im Zeugnis)

pekiyi

goss, goß FIIL

goss → gießen:

Ayrıca bak: gießen

I . gießen <goss, gegossen> FIIL geçişli fiil

gießen etw in/auf etw

dökmek -i -e

gießen (Blumen) etw

sulamak -i

II . gießen <goss, gegossen> FIIL geçişsiz fiil

es gießt

şakır şakır [oder bardaklardan boşanırcasına] yağmur yağıyor

gang SıFAT

das ist gang und gäbe

bu alışılagelmiş bir şey

ging FIIL geçişsiz fiil

ging → gehen:

Ayrıca bak: gehen

gehen <ging, gegangen> FIIL geçişsiz fiil +sein

1. gehen (allgemein):

gehen

gitmek

2. gehen (wandern):

gehen

yürümek

3. gehen (funktionieren):

gehen

işlemek

gehen

çalışmak

wie geht's?

nasılsın(ız)?

es geht mir gut

iyiyim

es geht (Befinden)

şöyle böyle

das geht nicht

olmaz

das wird schon gehen

bu iş olur

an die Arbeit gehen

işe koyulmak

es geht um ...

konu şu ...

sich gehen lassen

kendini kapıp koyuvermek